Boş zaman, Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in buyurduğu üzere, en büyük nimetlerden biridir. İçerisinde bulunduğumuz devir ise, vakit israfının yoğun yaşandığı ve zaman kaybının en büyük kayıp hâline geldiği, insanı meşgul eden ve âhireti düşünmekten alıkoyan masiva alanının olabildiğince genişlediği bir devirdir. Şuur sahibi bir mü’min, vaktini boşa harcamamalıdır. İlim tahsil eden talebeler ve bu alanda faaliyet ve hizmette bulunan hocalar ve âlimler için boş zaman diye bir kavram zaten yoktur. Zira zamanın kıymetini en iyi bilenler onlardır.
İlim ehli, her ânını ilimle ve dolu dolu geçirir; her fırsatı ilim yolunda değerlendirir. Nitekim Mahmud Efendi Hazretlerinin seyahat esnasında dahi ilimle meşgul olduğu ve beraberinde bulunan heyetleri de ilimle meşgul olma konusunda öğütlediği bilinen bir husustur.
Mürşidimiz Mahmud Efendi Hazretleri, her ân ilimle meşgul olma konusunda kadim ulemamızın hissiyatını hatırlatan hassasiyetini bir vesileyle şöyle ifade buyurmuştur: “Bir çantanız olsun, içerisine Kur’ân-ı Kerîm, “Mektûbât”, “Risâle-i Kudsiyye”, “İslâm İlmihâli”, defter, kalem koyun ve bu çantanız devamlı her gittiğiniz yerde sizin yanınızda olsun.”
Bizler, medreselerde; zamanın kıymetini bilen ve Allah (Celle Celâluhû) yolunda sarf edilmesi için azami gayret gösteren, zaman üstü sevdalara sahip, geleceğin âlimlerini yetiştiriyoruz.
