Yüce dinimiz İslâm’ın devamı, ilmin devamına bağlıdır. Dolayısıyla, geçmişten bizlere miras olarak intikal eden ilmî birikimi, sonraki nesillere aktarmak önemli ve öncelikli vazifelerimizden biri olmaktadır. Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem), gerek kendisinden duyulan hadîs-i şerîfleri, gerekse de ilmî birikimi sonraki nesillere aktarmayı emretmiştir.
İlmin kesintisiz bir şekilde devamı, geçmiş büyüklerimizin de üzerinde en çok durduğu hususlardandır. Selmân-ı Fârisî Hazretleri bu konunun önemini ifade sadedinde şöyle demiştir: “İnsanlar, sonraki (nesil) öğreninceye veya öğretilinceye kadar önceki (nesil) hayatta kaldığı sürece hayırda devam edeceklerdir. Şayet sonraki (neslin) öğretilmesinden veya öğrenmesinden önce, önceki (nesil) helak olursa (bütün) insanlar da helak olur.”
Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) hadîs-i şerîflerinde, ilmin yeryüzünden silinmesinin, âlimlerin ortadan kalkması sonucu gerçekleşeceğini beyan etmiştir. Bu nebevî emirler bizlere, âlim yetiştirme yönündeki büyük vazifenin kesintisiz bir şekilde sürdürülmesi gerektiğini bildirmekte ve ilmî müesseseleri desteklemenin önemini hatırlatmaktadır.